Yazı dizim, Yedi Kadın isimli romanım her hafta salı günleri Aydan Erdoğan adresi üzerinden Haber Galerisi‘nde. 6 Bölümden oluşan hikayenin ilk bölümü Yedi Kadın Bölüm 1: İlk Mektup olarak yayınlanmıştı. İkinci bölüm Yedi Kadın Bölüm 2: Buluşma yayında.
Yedi Kadın Bölüm 2: Buluşma
Birkaç gün sonra Aidan, Freya, Gale, Yolanda ve Zayne bu defa Tina’dan bir mektup aldılar. Gelen mektup hakkında konuşmak istiyordu. Demek ki hepsine gelmişti bu mektup, hafta sonu için buluşmayı teklif ediyordu.
Beş gün sonra hepsi Tina’nın evindeydiler.
Son derece düzenli, tüm eşyaların simetrik yerleştirildiği bir eve sahipti Tina.
Beş arkadaşın en önemli özelliği,
titiz Tina,
güzelliğe düşkün Gale,
sakin Freya,
şıpsevdi Aidan,
sosyal Yolanda,
çalışkan Zayne…
Uzun zaman sonra yeniden bir araya geldikleri için çok mutluydular. Birbirlerine anlatacak çok şey vardı.
Tina’nın evinde olmak daha iyiydi, çünkü Tina her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünürdü. Uzak yoldan geldikleri için herkes akşam yemeğine kadar odalarına çekildi. Yemekten sonra büyük salonda küçük bir toplantı planlanmıştı.
Yemek saat sekizde başladı. Gale, kralın davetine gittiği için sarayın harika ortamı, kralın onu soylulara takdim ettiği zamanı anlatmaya başladı. Kralın baş danışmanı Paul ile dans etmişti.
Freya, bu kadar gürültülü ortamda bulunamayacağını, o yüzden de akşamları yatağında kitap okumayı çok sevdiğini söyledi.
Yolanda, o kadar da değil diye itiraz etti. Aslında Odessa’nın daveti olmasaydı, önce İngiltere’de başlayan sonra tüm dünyaya yayılan bir nevi gelenek haline gelen yılsonu Fındıkkıran Balesine gidecekti. Tüm İngiliz soyluları orada olacaktı.
Zayne için yılbaşı sadece bir dinlenme günüydü, hatta o gün bile hesap yapmak gerekebilirdi.
Aidan, bu yeni yıl kimbilir kaç kişiye âşık olacağım dedi. Tüm masa kahkahalara boğuldu.
Yemek uzun sürmüştü. Tina,
“Haydi, kızlar büyük salona geçelim, şaraplarımızı orada içip Odessa’yı konuşalım.” Dedi.
Büyük salonda gece yarısına kadar konuştular. Kimse Odessa’yı tanımıyordu. En doğrusu gitmekti. Zayne davetten en az iki gün önce gidelim araştıralım dedi. Yolanda bu teklifi uygun buldu. Freya, Gale ve Aidan çekimser kaldılar. En sonunda hepsi bu teklifi kabul etti. Bu durumda mektupta yazdığı gibi garda bekleyen kadınlardan biletleri almayacaklardı. Zarfın üzerinde adres vardı zaten.
İki gün sonra altı kadın Londra garındaydı. Tina’nın ayarladığı Pera Otele giriş yaptılar. Sabah kahvaltısı yapıp, trende planladıkları gibi İngiltere polis merkezine gittiler. Odessa hakkında pek fazla bilgi yoktu. Şehre geleli henüz üç yıl olmuştu. Küçük bir pastane işletiyordu.
Yeniden otele döndüklerinde çok fazla bir şey öğrenemediklerinden canları biraz sıkılmıştı.
Aslında yarından sonra tanışacaklar ama yinede bilmek istiyorlardı.
Öğle yemeğinden sonra uyumak için odalarına çekildiler. İlk önce Gale uyandı, giyinip arkadaşlarına haber verdi. Hepsinin otelin aynı katında olması çok iyi bir fikirdi. Freya bunu düşünmüştü. Hep birlikte akşam yemeği için restorana indiler. Garson masalarına kadar onlara eşlik etti. Restoranın başgarsonu henüz siparişlerini vermek üzereyken hepsi için bir mektup geldiğini haber verdi.
Yolanda mektubu aldı, yazan Odessaydı. Davetini kabul edip geldikleri için çok teşekkür ediyordu. Aidan,
“Bu çok sıkıcı ve sinir bozucu hemen geri dönmeyi teklif ediyorum.” dedi.
Gale ve Freya’da dönmek istiyordu. Tina, buraya kadar gelmişken öğrenmeden gitmenin saçma olacağını, kalırlarsa eğer, yeniden bir araya gelmemizi sağladığı için en azından Odessa’ya teşekkür edebileceklerini söyledi.
Zayne,
“Hiç biriniz Odessa’nın burada olduğumuzu nasıl bildiğini merak etmiyor mu?” diye sordu.
Garson yanlarına gelip, siparişlerini sorana kadar masada sessizlik hâkimdi. Sahi bunu nasıl biliyordu?
Hepsi balık ve şarap siparişi verdi. Hafif bir şeyler yemek, şarap içmek gece uyumalarına yardımcı olacaktı. Çünkü ertesi sabah meşhur İngiliz kahvaltısı yapıp, Odessa’nın evine gideceklerdi.
Aydan Erdoğan