Berlin’deki Mevlana Camisi’nde Almanya’daki kurumsal ırkçılık ele alındı

Genel (IHA) - İhlas Haber Ajansı | 20.03.2022 - 21:20, Güncelleme: 20.03.2022 - 21:17 2996+ kez okundu.
 

Berlin’deki Mevlana Camisi’nde Almanya’daki kurumsal ırkçılık ele alındı

Berlin’deki Mevlana Camisi’nde Almanya’daki kurumsal ırkçılık ele alındı

Almanya’nın başkenti Berlin’deki Mevlana Camisi’nde “Sevgi Nefretten Güçlüdür” başlığı altında düzenlenen panel ile Almanya’daki kurumsal ırkçılık ele alındı.Almanya’nın başkenti Berlin’deki Mevlana Camisi’nde Almanya’daki kurumsal ırkçılık ele alındı. “Sevgi Nefretten Güçlüdür” başlığı altında düzenlenen panele, haham Nils Jacob Ederberg, papaz Andreas Goetze ve imam Ali Özgür Özdil konuşmacı olarak katılırken, panelde Yeşiller Partisi’nden milletvekili Susanna Khalefeld, Sosyal Demokrat Partisi’nden (SPD) milletvekili Orkan Özdemir, Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici ve Berlin Din Forum’undan Fereshta Ludin’de yer aldı.Almanya’da Müslümanlara karşı 901 kayıtlı saldırıKuran tilaveti okunarak başlatılan panelde selamlama konuşmasını Berlin İslam Federasyonu Başkanı Murat Gül yaptı. Gül, Almanya’da yaşayan Müslümanların İslam düşmanlığı yaşadığını belirterek, internette Müslümanlara karşı kışkırtıcı paylaşımların, tehdit mektuplarının, sokakta ırkçı saldırıların ve camilere yapılan saldırıların arttığına değindi.Gül, resmi rakamlara göre geçen sene Müslümanlara karşı kayıtlara geçen 901 saldırı olduğunu ve bu sayıların her yıl katlanarak arttığını kaydetti.Haham Ederberg yaptığı konuşmada, Yahudiliğin ırkçılığa bakış açısını anlattı. Ederberg, Yahudilik dinine göre insanın renginin, elinin, yüzünün ne şekilde olduğunun önemli olmadığını belirterek, “Tevrat’a göre tanrı insanı yarattı, kadın ve erkek olarak. Bu yaratılış tarifidir. Bundan başka insanı rengine göre, kökenine göre veya cinsiyetine göre ayrım yapılmamıştır“ ifadelerini kullandı.Ederberg’in ardından söz alan papaz Goetze ise, Almanya’da kurumsal ırkçılığın olduğunu kabul etti ve Hristiyanlıkta ırkçılığın yeri olmadığını hatırlattı. Goetze, “Merhamet inancımızın temelidir“ ifadelerini kullanarak, insanın doğası gereği farklı olandan korktuğunu, bunun tarih boyunca her yerde böyle olduğunu aktardı.İmam Özdil ise konuşmasında, ilk ırkçının şeytan olduğunu, çünkü insandan daha değerli olduğunu iddia ettiğini söyleyerek başladı. İslam anlayışına göre çeşitliliğin Allah’ın isteği olduğunu bilgisini veren Özdil, ırkçılığın insanları ayırdığını belirtti. Daha sonra Almanya’da ırkçı yaklaşımların ivme kazandığını hatırlatan Özdil, “Irkçılık, bazı insanlar için günlük hayatın bir parçası iken, diğerleri için mevcut olmayan bir şey. Çünkü onlar olan biten farkında bile değiller“ dedi.Okullarda artan ırkçılığa ve ayrımcılığa da dikkat çeken imam Özdil, ırkçılığın Almanya’da ne yazık ki sosyal olarak kabul edilebilir duruma geldiğini aktardı.Oturumun panel kısmında söz alan milletvekili Özdemir ise politikanın kurumsal ırkçılık konusundaki konumunu anlattı ve çocukluğunda okulda yaşadığı ayrımcılıklardan örnek verdi.Milletvekili Khalefeld ise, Almanya’da dini cemaatlerin ırkçılıkla mücadelede yardımcı olmadığını iddia ederek, özellikle kilisenin ırkçılık karşısında somut tavır almadığının altını çizdi.“Müslümanlara karşı ırkçılık toplumsal kabul görüyor“Almanya İslam Konseyi Başkanı Kesici konuşmasında Almanya’da son dönemlerde Müslümanlara karşı artan bir ırkçılık ivmesinin olduğunu belirtti.Panelden sonra yaptığı özel açıklamada günden güne ırkçılığın daha da yoğunlaştığının altını çizen Kesici “Her ne kadar siyasiler bunu dillendirse de yapılanları az buluyoruz. O nedenle senede bir defa panellerle gündeme alarak insanlara duyurmaya çalışıyoruz. Din adamları da gayet objektif bir şekilde Almanya’da ırkçılığın olduğunu ve buna karşı gelinmesi gerektiğini söylediler. Güzel tarafı kimse kalkıp da Müslümanlara karşı yapılanların ırkçılık olmadığını söylemedi. Yalnız çözümler biraz daha zor. Bilhassa Müslümanlara karşı yapılan ırkçılık artık toplumsal bir kabul gördüğünden dolayı çok da dışlanmıyor. Mesela herhangi bir Yahudiye karşı yapılan ırkçılık Yahudi düşmanlığı oluyor. Hristiyan’a düşmanlığı oluyor. Ama Müslümanlara karşı bir şey söylediğiniz zaman fikir özgürlüğü oluyor. Bu mentaliteyi değiştirmedikten sonra ırkçılığa karşı bir şey yapmak biraz zor“ ifadelerini kullandı.Mevlana Camisinde gerçekleştirilen panele her yaştan yaklaşık 150 kişi katıldı.
Berlin’deki Mevlana Camisi’nde Almanya’daki kurumsal ırkçılık ele alındı
Almanya’nın başkenti Berlin’deki Mevlana Camisi’nde “Sevgi Nefretten Güçlüdür” başlığı altında düzenlenen panel ile Almanya’daki kurumsal ırkçılık ele alındı.
Almanya’nın başkenti Berlin’deki Mevlana Camisi’nde Almanya’daki kurumsal ırkçılık ele alındı. “Sevgi Nefretten Güçlüdür” başlığı altında düzenlenen panele, haham Nils Jacob Ederberg, papaz Andreas Goetze ve imam Ali Özgür Özdil konuşmacı olarak katılırken, panelde Yeşiller Partisi’nden milletvekili Susanna Khalefeld, Sosyal Demokrat Partisi’nden (SPD) milletvekili Orkan Özdemir, Almanya İslam Konseyi Başkanı Burhan Kesici ve Berlin Din Forum’undan Fereshta Ludin’de yer aldı.
Almanya’da Müslümanlara karşı 901 kayıtlı saldırı
Kuran tilaveti okunarak başlatılan panelde selamlama konuşmasını Berlin İslam Federasyonu Başkanı Murat Gül yaptı. Gül, Almanya’da yaşayan Müslümanların İslam düşmanlığı yaşadığını belirterek, internette Müslümanlara karşı kışkırtıcı paylaşımların, tehdit mektuplarının, sokakta ırkçı saldırıların ve camilere yapılan saldırıların arttığına değindi.
Gül, resmi rakamlara göre geçen sene Müslümanlara karşı kayıtlara geçen 901 saldırı olduğunu ve bu sayıların her yıl katlanarak arttığını kaydetti.
Haham Ederberg yaptığı konuşmada, Yahudiliğin ırkçılığa bakış açısını anlattı. Ederberg, Yahudilik dinine göre insanın renginin, elinin, yüzünün ne şekilde olduğunun önemli olmadığını belirterek, “Tevrat’a göre tanrı insanı yarattı, kadın ve erkek olarak. Bu yaratılış tarifidir. Bundan başka insanı rengine göre, kökenine göre veya cinsiyetine göre ayrım yapılmamıştır“ ifadelerini kullandı.
Ederberg’in ardından söz alan papaz Goetze ise, Almanya’da kurumsal ırkçılığın olduğunu kabul etti ve Hristiyanlıkta ırkçılığın yeri olmadığını hatırlattı. Goetze, “Merhamet inancımızın temelidir“ ifadelerini kullanarak, insanın doğası gereği farklı olandan korktuğunu, bunun tarih boyunca her yerde böyle olduğunu aktardı.
İmam Özdil ise konuşmasında, ilk ırkçının şeytan olduğunu, çünkü insandan daha değerli olduğunu iddia ettiğini söyleyerek başladı. İslam anlayışına göre çeşitliliğin Allah’ın isteği olduğunu bilgisini veren Özdil, ırkçılığın insanları ayırdığını belirtti. Daha sonra Almanya’da ırkçı yaklaşımların ivme kazandığını hatırlatan Özdil, “Irkçılık, bazı insanlar için günlük hayatın bir parçası iken, diğerleri için mevcut olmayan bir şey. Çünkü onlar olan biten farkında bile değiller“ dedi.
Okullarda artan ırkçılığa ve ayrımcılığa da dikkat çeken imam Özdil, ırkçılığın Almanya’da ne yazık ki sosyal olarak kabul edilebilir duruma geldiğini aktardı.
Oturumun panel kısmında söz alan milletvekili Özdemir ise politikanın kurumsal ırkçılık konusundaki konumunu anlattı ve çocukluğunda okulda yaşadığı ayrımcılıklardan örnek verdi.
Milletvekili Khalefeld ise, Almanya’da dini cemaatlerin ırkçılıkla mücadelede yardımcı olmadığını iddia ederek, özellikle kilisenin ırkçılık karşısında somut tavır almadığının altını çizdi.
“Müslümanlara karşı ırkçılık toplumsal kabul görüyor“
Almanya İslam Konseyi Başkanı Kesici konuşmasında Almanya’da son dönemlerde Müslümanlara karşı artan bir ırkçılık ivmesinin olduğunu belirtti.
Panelden sonra yaptığı özel açıklamada günden güne ırkçılığın daha da yoğunlaştığının altını çizen Kesici “Her ne kadar siyasiler bunu dillendirse de yapılanları az buluyoruz. O nedenle senede bir defa panellerle gündeme alarak insanlara duyurmaya çalışıyoruz. Din adamları da gayet objektif bir şekilde Almanya’da ırkçılığın olduğunu ve buna karşı gelinmesi gerektiğini söylediler. Güzel tarafı kimse kalkıp da Müslümanlara karşı yapılanların ırkçılık olmadığını söylemedi. Yalnız çözümler biraz daha zor. Bilhassa Müslümanlara karşı yapılan ırkçılık artık toplumsal bir kabul gördüğünden dolayı çok da dışlanmıyor. Mesela herhangi bir Yahudiye karşı yapılan ırkçılık Yahudi düşmanlığı oluyor. Hristiyan’a düşmanlığı oluyor. Ama Müslümanlara karşı bir şey söylediğiniz zaman fikir özgürlüğü oluyor. Bu mentaliteyi değiştirmedikten sonra ırkçılığa karşı bir şey yapmak biraz zor“ ifadelerini kullandı.
Mevlana Camisinde gerçekleştirilen panele her yaştan yaklaşık 150 kişi katıldı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberdosyasi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
medya sponsorluğu, girişimcilik, bodo, ilaçlama, evden eve nakliyat, malatya rent a car, haberler, tüp mide ameliyatı, istanbul böcek ilaçlama, evden eve nakliyat, gezi bülteni, raf sistemleri, ahşap kompozit deck, karşıyaka haberleri, spotçu izmir, ingiltere aile birleşimi sınavı