Artık sık sık kalorilik diyet yapmak moda oldu. Herkes birbirine diyetin kaç kalori, bu bisküvi bu kalori ben o zaman gün içinde bundan ne kadar yesem gibi sorular çok sık duyar olduk. Yemek yemek atıştırmak bir o kadar renkli ve zevkli iken sonu acı oluyor. Başlangıçta alınan her 1 kg siz hissetmesenizde tartıda çok net olarak görünüyor. Kolay yoldan vermeye çalışıp hemen kalorilik diyet çalışmalarına giriyoruz. Her bireyin günlük alması gereken kalori farklıdır.

Tıpkı her saç ekimi düşünen hastanın saç yapısı kıl köklerinin durumuna uygun bireysel bir saç ekimi tedavisi planı olması gibi; kalori ihtiyacı da bireyseldir. Herkesin diyeti kişiye özgüdür. Kimse bir başkası ile aynı kaloriyi yakamaz, aynı hormon seviyesine aynı yaşam tarzına sahip değildir. Kişinin boy uzunluğu, ağırlığı, yaşı, cinsiyeti, yaşam tarzı, mesleği, fiziksel aktivitesi alması gereken kaloriyi etkiler. Evet belki aynı boy ve kiloda olan iki arkadaş hesaplarında günlük kalorisi aynı çıkıyordur, ama acaba yaşam tarzları günlük uyku saati fiziksel aktivitesi aynı mı? Farklılıklara bakılmadan yapılan kalorilik diyetler kilo verdirmek yerine aldırabilir de.

Her bireyin alması gereken vücudunun kendi kendine yaktığı bazal metabolizma hızı vardır. Bu değer uyurken yaktığımız enerji gibi düşünebiliriz. Günlük alacağınız kaloriye takılmak yerine günlük tüketeceğiniz besinlere içeriklerine yağ protein karbonhidrat oranlarına bakmakta yarar var, kalorinin önemliliğinin yanında bu kalori nereden daha çok geldi ona bakılmalı. Tıpkı burun ameliyatı olması gereken bir hastanın sağlıksız nefes ve uyku düzeninde ısrar etmesi gibi kalori odaklı diyetlerde ya da bütünlüklü bir obezite tedavisi gerekirken diyette ısrar etmek de yalnızca süreci zorlaştıracaktır.

Günümüzde popüler olan yüksek proteinli düşük karbonhidratlı diyetlerin kardiyovasküler hastalık riskini arttırdığına yönelik şüpheler olsa da çalışmalar bu diyetlerle trigliserit seviyesinin düştüğünü, antioksidan seviyelerinin korkulduğu kadar etkilenmediğini ve sanılanın aksine kan basıncının yükselmediğini göstermiştir. Yüksek proteinli diyetlerin kabızlık ve ishal gibi barsak hareketlerini değiştirdiği ve ayrıca; ağız kokusu, güçsüzlük, baş ağrısı, kas krampları ve ürtikere düşük proteinli diyetlere göre daha sık neden olduğu görülmektedir.

Unutmayın, size özgü bir diyet size uyumlu kaloridir!