Kapadokya 3 boyutlu modelleniyor

Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde kurulan Kapadokya Jeolojik Miras Kaya Oyma Mekanlar Uygulamalı Araştırma Merkezi, kaya düşmelerine karşı Kapadokya’yı üç boyutlu modellemeye başladı.
Kurulan merkezde düşen kayaçlardan örnekler alınarak analizler yapılıyor. Ayrıca Kapadokya bölgesi 3 boyutlu taranarak bir modelleme oluşturuluyor. Özellikle düşme ihtimali yüksek olan kayaların çevresine vereceği zarar, düşen kayaların sıçrama yüksekliği ve mağara çökmeleri gibi konular yakından takip ediliyor. Kapadokya Jeolojik Miras Kaya Oyma Mekanlar Uygulamalı Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mutluhan Akın, Kapadokya bölgesindeki ve Nevşehir özelindeki doğal ve jeolojik mirasın güzel olmasının yanı sıra, doğal afetler açısından da oldukça zengin bir bölge olduğunu söyledi.

“Bölgedeki kaya düşmeleri can ve mal güvenliğini tehdit eder boyutta”
Prof. Dr. Akın yaptığı açıklamada Kapadokya bölgesi ve Nevşehir’in özellikle jeolojik miras açısından zengin bir bölge olduğunu belirtti. Peribacaları ve kaya oyma mekânların bölgeye güzellik kattığını aktaran Akın, "Kapadokya ve Nevşehir il özelindeki doğal ve jeolojik mirasın güzel olmasının yanı sıra, doğal afetler açısından da oldukça zengin bir bölgede yaşıyoruz. Bölgede kaya düşmeleri ve mağara çökmeleri oldukça yaygın. Zaman zaman ilimizin çeşitli bölgelerinde kaya düşme olayları ile karşılaşabiliyoruz ve bu kaya düşmeleri can ve mal güvenliği açısından olumsuz durumlara da neden olabiliyor. Geçmiş dönemde Ürgüp’te istenilmeyen bir kaya düşme olayıyla karşılaşmıştık. Göreme Açık Hava Müzesinde oldukça yakın zamanda kaya düşmesi meydana geldi. Bölgedeki kaya düşmeleri can ve mal güvenliğini tehdit eder boyutta. Biz de üniversite, bölümümüz ve Kapadokya Jeolojik Miras Kaya Oyma Mekanlar Uygulamalı Araştırma Merkezi olarak bölgedeki kaya düşmelerini ve mağara çökmelerini modellemeye çalışıyoruz ve bu kaya düşme tehlikesini ortaya koymaya çalışıyoruz” dedi.

“Güncel teknoloji ile 3 boyutlu modelleme yapılıyor”
Çalışmalarını gerek yerleşim yerlerinde gerekse turizme açık mekanlarda yaptıklarını söyleyen Prof. Dr. Mutluhan Akın, güncel teknolojiyi kullanmaya çalıştıklarını vurguladı. Özellikle 3 boyutlu modellemelerle kaya düşmelerini modellediklerini dile getiren Akın, "Düşebilecek kaya bloklarının ulaşabilecekleri mesafeyi ve düşmeleri sırasındaki enerjiyi ve sıçrama yüksekliği gibi parametreleri ortaya koyuyoruz. Ortaya koyduğumuz bu parametreler sonucunda ne tür iyileştirme yapabileceğimiz konusunda çalışmalar yapıyoruz. Kaya oyma mekânlar açısından baktığımızda da gerek tarihi ve gerekse güncel anlamda çok sayıda kaya oyma mekân var. Bu kaya mekânlar bölgenin yerel kayacı olan ignimbiritler içerisinde açılmış durumda. İgnimbiritler özellikle suyun etkisiyle çok hızlı bir şekilde bozulabilmekte. Bu bozulmanın sonucunda da gerek kaya oyma mekânların gerekse kayacın içerisindeki süreksizlerin etkisiyle duyarsızlık etkisiyle karşı karşıya kalmaktayız. Bölgede birçok yer afet bölgesi ilan edilmiş durumda. Bölgede yapılacak bu tür doğal afetlere yönelik kaya düşmesi ve mağara çökmesine yönelik çalışmaların değerli ve toplumsal anlamda katkılı olduğunu düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.