Kafkasya’dan Kapalı Çarşı’ya uzanan yolculuk
Kafkasya’dan göç ederek mesleğe başlayan dedesinden aldığı bayrağı 3’üncü nesil olarak taşıyan Esra Özavar, Kapalı Çarşı’nın nadir kadın kuyumcularından biri olarak görevine devam ediyor. 1988 yılında mesleğe giren Özavar, bu alanda daha fazla kadın çalışanın olması gerektiğini belirtti. Öte yandan Özavar, seçim zamanlarında siyasilerin dükkanını ziyarette bulunduğunu ve bu koltuğa oturanların ise cumhurbaşkanı, başbakan gibi yüksek makamlara geldiğini söyledi.
“İlk Müslüman kuyumculardan bir tanesi dedem”
Bu işe nasıl başladığını anlatan Esra Özavar, “Dedem Kafkasya’dan göç ettikten sonra Kapalı Çarşı’ya geliyor, 1900’lü yılların başında bende 3’üncü kuşak olarak devam ediyorum. İlk Müslüman kuyumculardan bir tanesi dedem, hatta portakal sandıklarının içinde satışa başlamış. İlk başta başka bir handa atölye açılmış. Şuan içinde bulunduğumuz dükkanın açılış tarihi ise 1956. Ben 1988 senesinde üniversiteden mezun oldum ve mezun olur olmaz bu dükkanda çıraklıkla mesleğe başladım, bugüne kadar da devam ediyorum. İlk başlarda başladığımda ender kadın kuyumculardan biriydim. Bizim ailemizde halam bir müddet kuyumculuk yaptı. Şuan yeni yeni kadın kuyumcular başladı mesleğe bu da beni çok sevindiriyor. Kapalı Çarşı çok enterasan bir yer Doğu Roma ve Osmanlı’nın kültürünü barındıran bir yer ve bazı etik değerleri var. En azından Kapalı Çarşı’da ahilik diye bir gelenek var. Onda da esnaf gerçekten birbirine yardımcı oluyor. Babam vefat ettikten sonra bilmediğim konularda benden büyük esnaflardan çok şey öğrendim ve bugüne kadar geldik” dedi.
“Bu koltuğun şöyle bir hikayesi var”
Dükkanlarındaki uğurlu koltuktan bahseden Özavar, “Bu koltuk çok enteresan özellikle seçim zamanlarında siyasiler Kapalı Çarşı’yı mutlaka ziyaret ediyorlar. Bizim dükkanımızda en eski dükkanlardan bir tanesi olduğu için mutlaka uğruyorlar. Ama bu koltuğun şöyle bir hikayesi var. Bu koltuğa gelip oturan siyasiler eninde sonunda ya İstanbul’un belediye başkanı ya başbakan ya da cumhurbaşkanı oluyor. O kadar çok insan oturdu ki Turgut Özal’dan, Tansu Çiller’e kadar bir sürü insan oturdu” diye konuştu.