Değişen dünya düzeni ve gelişen teknoloji, beraberinde yepyeni ayrıcalıklar getirmiş durumda. Sanal gerçeklik, arttırılmış gerçeklik ve simülasyon evrenleri gibi tasarıları da ulaşılabilir hale getiren geliştirilmiş cihazlar, hem kurgulanmış hem de simüle dilmiş evreleri kusursuz bir şekilde deneyimlemeye destek olup eğlence sektörünü yepyeni bir boyuta taşıdı. 

İlk yaygınlaşma noktası, oyun ve video sektörü olan sanal gerçeklik gözlüklerinin ilk modellerinin 1990’lı yıllarda dünyaca ünlü teknoloji firmaları tarafından piyasaya sürüldüğünü söyleyen İncehesap’un Kurucu Ortağı Nurettin Erzen, gün geçtikçe gelişen bu ürünlerin, son yılların trend teknoloji ürünleri arasında yer aldığını belirtti. 

Sanal gerçeklik, 2021 yılının sonlarına doğru, teknoloji gündeminin zirvesine oturan ve sanal evren olarak tanımlanan metaverse kavramı ile birlikte, yeniden teknoloji gündeminin baş köşesinde yerini aldı. Yapay biçimde yaratılan iletilerle, beyinde gerçeklik algısı yaratarak kişiyi bu sanal ortama dahil etmeye yardımcı olan sanal gerçeklik gözlükleri, sanal gerçeklik AR ve arttırılmış gerçeklik VR deneyimini yaşatan giyilebilir teknoloji ürünleridir. 

AR ve VR yeknolojilerinin giriş kapısı 

Kullanıcılarına, oyun ve video ortamının bir parçası olma fırsatı sunan sanal gerçeklik gözlüklerini, AR ve VR teknolojilerinin giriş kapısı olarak tanımlayan İncehesap’un Kurucu Ortağı Nurettin Erzen, yaygınlaşma noktasının oyun ve video sektörü olan sanal gerçeklik gözlüklerinin, ilk olarak 1990’lı yıllarda dünyaca ünlü teknoloji firmaları tarafından piyasaya sürüldüğünü belirtiyor. 

Yazılımsal bir evrene giriş 

Sanal gerçeklik gözlüklerinin, yazılımsal olarak oluşturulmuş bir evrene giriş yapmaya destek olduğunu söyleyen Erzen, sanal gerçeklik gözlükleri sayesinde yaşanılan deneyimi şöyle özetliyor: “Bu cihazlarda bulunan jiroskopik sensörler, manyetometreler ve stabilizasyonu sağlayan ekipmanlar, vücut hareketlerinin sanal gerçeklik evrenine aktarılmasına destek olur. Bu sayede, kafanızı sağa çevirdiğinizde, dijital evrendeki yansımanız da aynı tepkiyi gösterir ve o tarafa doğru bakmanızı sağlar.”

Sanal gerçeklik gözlüklerinde görsel içerik kadar, işitsel içeriğin de fazlasıyla önemli olduğunu söyleyen Erzen, bu konuda en iyi deneyimi sunmak adına, gözlüklerde çevresel ses sistemleri kullanıldığını ve bu sistem ile kullanıcılara da dijital evrende oluşan sesleri aynı yönden duyma imkanı sağlandığını belirtiyor. 

“Metaverse kavramı, önümüzde dönemde de karşımıza çıkacak”

“2014 yılında, Oculus VR adlı sanal gerçeklik teknolojisi ve ürünleri üreten firmayı satın alan Facebook, yıllar içinde bu sektördeki yatırımlarını da arttırdı. 2021 yılının sonunda ise, ismini Meta olarak güncelleyerek şirket odağını metaverse eksenine kaydırdığını belirtti” açıklamasında bulunan Erzen, sözlerine şöyle devam etti: “2021 yılına damgasını vuran metaverse konusunun, önümüzdeki dönemde de sıklıkla karşımıza çıkacağını ve bu alandaki gelişmelerin sanal gerçeklik gözlükleri alanında da yansımaları olacağını söylememiz mümkün.”