"Ukrayna ve Rusya arasındaki krizde hemen hemen arabuluculuk yapabilecek yegane ülke Türkiye'dir”
Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Kilis'te düzenlenen programda STK temsilcileriyle bir araya geldi.
Kurtulmuş, buradaki konuşmasında, Suriye'de yaşanan zulme Kilis'in kayıtsız kalmadığını söyledi.
Suriye'den gelenlere Kilis'in ensarlık yaptığını ifade eden Kurtulmuş, "Kilis'in nüfusu 100 bin, buna ilaveten 110 binin üzerinde Suriyeli kardeşimiz geldi. Kimisi burada işini kurdu. Çocukları okula gitmeye başladı. İnşallah buradaki Suriyeli kardeşlerimizi bir yük değil bir kazanım olarak görüp nasıl entegre ederiz buna çalışırız. Kilis zaten bununla ilgili farkındalık içindedir." diye konuştu.
Büyük güçlerin Türkiye'nin içinde bulunduğu coğrafyada güç savaşına girdiğini ve bunun bedelini Türkiye'nin de ödediğini ifade eden Kurtulmuş, Türkiye'nin dünya mazlumlarının umudu olduğunu belirtti.
Kurtulmuş, Türkiye'nin yanı başında gerçekleşen insani krizlere kayıtsız kalmadığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Suriye'nin paramparça haline getirilmesi ABD için uzaktaki bir ülkeyi bilgisayarın başından izler gibi izlemektir. Fransa, Rusya, İngiltere için Suriye çok uzakta bir yerdir. Ama Suriye bizim için komşudur. Hemen duvarımızın öte tarafındadır. Ecdadımızın mezarlarının olduğu, sizlerin akrabalarınızın olduğu, komşularını olduğu bir coğrafyadan bahsediyoruz. Suriye ve Irak halkının burnu kanadığı zaman bizim içimiz sızlar. Hangi ırktan ve mezhepten olursa olsun bu bölge halkının tamamı bizim kardeşimizdir. Ama diğerleri için güç savaşlarının yaşandığı bir yerdir."
Rusya-Ukrayna krizi
Numan Kurtulmuş, bölgesinde güçlü olan Türkiye'nin, her zaman barıştan ve diyalogdan yana olduğunu vurguladı.
Rusya ve Ukrayna arasındaki krize de değinen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ukrayna ve Rusya arasındaki krizde hemen hemen arabuluculuk yapabilecek yegane ülke Türkiye'dir. Çünkü diğer ülkelerin hepsi bir şekilde taraf olmuştur. Türkiye ise bu krizin barışçıl ve diplomatik yollarla çözülmesinden yanadır. Fevkalade ciddi çaba sarf etmektedir. Cumhurbaşkanımız Ukrayna'ya gitti, şimdi Rusya Devlet Başkanının burayı ziyaret etmesi planlanıyor. Nihayetinde sıcak bir çatışma olmadan bu krizi nasıl çözeriz, Karadeniz ve Doğu Akdeniz'de yeni kavgaların, küresel ölçekteki büyük çatışmanın ortaya çıkmasını nasıl önleyebiliriz, Türkiye olarak odaklandığımız nokta burasıdır. Bu, bizim büyük ve güçlü Türkiye olarak ayakta durmamız ve yolumuza devam etmemiz mecburiyetini bize açık şekilde gösteriyor. Bu coğrafyada, Türkiye'nin kendi ayakları üstüne sağlam basmasından başka ikinci bir seçeneği yoktur."
Kurtulmuş, önümüzdeki dönemlerde Türkiye için fırsatların yaşanacağını ve herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini dile getirdi.
Dünyada küresel rekabet ve gerilim yaşanırken, salgın krizinin ne zaman biteceğinin bilinmediğini belirten Kurtulmuş, "Sadece sağlık sorunları bakımından değil, ekonomiden toplumsal düzenlere, eğitim sürecinden üretim şekillerine kadar dünyada her alanı etkileyen büyük bir krizle karşı karşıyayız. Maalesef 2020 yılı dünya için bir kayıp yılıdır. Hemen her ülke küçülmüştür, daralmıştır." ifadesini kullandı.
Genel Başkanvekili Kurtulmuş, alınan tedbirlerle Türkiye'nin 2020 yılını olabilecek en düşük hasarla atlatmayı başardığına ve dünyada sadece Çin ile Türkiye'nin pozitif büyüme kaydettiğine dikkati çekti.
"Yaz aylarıyla birlikte hayat pahalılığı ve enflasyonda iyi bir noktada olduğumuzu göreceğiz"
Türkiye'nin 2021 yılında önemli bir atak yaptığına işaret eden Kurtulmuş, şunları paylaştı:
"İhracatımız artmıştır. Yaklaşık 225 milyar dolarlık ihracat yapıldı. Türkiye, bütçe dengeleri bakımından dünyada en önemli pozitif ülkelerden birisi olmuştur. Cari açık bakımından kabul edilebilir bir denge içerisinde olmuştur, fevkalade büyük bir kalkınma ve büyüme hızıyla 2021'i Türkiye geride bırakmıştır. Pandemi şartlarında Türkiye, 2021 yılında pozitif ayrışan bir ülke olmuştur. Ancak ne yazık ki hem küresel ekonomideki şartlar dolayısıyla ve özellikle de aralık ayının 20'sine kadar olan süre içerisinde döviz piyasalarında ortaya çıkan olağanüstü hareketlilik dolayısıyla Türkiye ekonomisi ağır bir durumla karşı karşıya kaldı, çok şükür bunun da etkilerini yavaş yavaş üzerimizden atmaya çalışıyoruz. İnşallah çok kısa bir süre içerisinde yaz aylarıyla birlikte hayat pahalılığı ve enflasyon başta olmak üzere birçok alanda çok çok daha iyi bir noktada olduğumuzu göreceğiz."
Kurtulmuş, dünya piyasalarında başta enerji olmak üzere doğal gaz ve petrolün fiyatının, kriz döneminde dolar bazında 3-4 katına çıktığını vurgulayarak, değerli emtiaların fiyatlarının da dolar bazında 2 katına çıktığını belirtti.
Dünyadaki fiyat artışlarının ülkeler üzerinde önemli etkilerinin olduğunu aktaran Kurtulmuş, "Tabii Türkiye üzerinde olumsuz etkileri oldu. Ancak Türkiye yeni yönelim içerisindedir. Türkiye üretecek, yatırım ve ihracat yapacak, istihdamını artıracak, alın teriyle kazandığı dolarlarla Türkiye'nin dolar ihtiyacını karşılayacak. Yani ele güne avuç açarak, Türkiye dışarıdan dolar dileyen bir ülke asla olmayacak. Yani bir daha IMF gibi kuruluşların kapısına giderek, kendi bağımsızlığını riske eden birtakım reçetelerin peşinde asla koşmayacağız. Biz üreteceğiz, milletimizin gücüne güveniyoruz. Türkiye'nin her alanda çok büyük potansiyelleri var." dedi.
"İş adamlarımızın, çalışan emekçi kardeşlerimizin hakkını vermesi gerekiyor"
Muhalefetin, kendilerine yönelik söylemlerini de eleştiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Muhalefet biraz kızıyor ama kızsın, sanki muhalefet kenardan ahkam kesiyor, 'şu böyle bu böyle' diyor. Sanki beyler ekonomik gelişmeleri çok iyi biliyorlar da biz Türkiye'nin yaşadıklarının farkında değiliz ve milletimizin yaşadıklarının nasıl çözüleceğini bilmiyormuşuz gibi bir görüş içerisindeler. Hiç merak etmesinler, milletimiz de rahat olsun. Bütün meselelerin zor mesele olduğunu biliyoruz. Ama buradan nasıl çıkılacağını, kısa dönemde Türkiye'nin bu hayat pahalılığına karşı nasıl mücadele edeceğini çok iyi biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önce asgari ücretteki olağanüstü yüksek ücret açıklaması, bu arada şunu da söyleyeyim; iş adamlarımızın hepsine de çağrıda bulunuyorum. İş adamlarımızın, bizim çalışan emekçi kardeşlerimizin hakkını gözetmesi ve vermesi gerekiyor. Beraber kalkınacaksak, büyük bir ülke olarak mücadele edeceksek önce o helal alın teri döken insanlarımızın hakkını, hukukunu koruması lazım, herkesin burada elindeki imkanları en iyi şekilde kullanarak, işçilerimizin, emekçilerimizin hakkını gözetmesi gerekiyor. Başta elektrik olmak üzere biliyorsunuz, elektrikte yüzde 25'lik bir indirim yapabileceği konusunda Bakanlığımız çalışma yapıyor. Velhasıl bu hayat pahalılığını orta vadede önleyebilmek için vatandaşımızın alım gücünün artırılması gündeme getiriliyor. Gıdadaki KDV'nin yüzde 8'den 1'e indirilmesi de vatandaşlarımızın lehine hükümetin attığı bir adımdır. Yani böyle bir ortamda hiç kimse fiyatların artırılmasından yüksek karlılık elde edeceğini zannetmesin. Vatandaşın bir şekilde alım gücünün azalması aslında oturdukları yerde fiyatlarını artırmak isteyen bazı seçkinlerin de işine yaramayacak bir durumdur. Vatandaşımızın alım gücü olsun, piyasa canlı olsun ki insanlar ürünleri satabilsin ve makul bir kar elde etsinler. Bütün bunlarla birlikte bu fiyatların biraz daha aşağı çekileceğini ümit ediyorum. Fiyatları aşağı çekmemekte direnenlere ise ilgili bakanlık birimlerimiz denetimlerini yerinde yapacaktır. İnşallah bu yıl tarımda da bir bolluk olacağı öngörülüyor. Tarımdaki üretimin artmasıyla birlikte fiyatların aşağı çekileceğini, turizm gelirlerinin artmasıyla birlikte de Türkiye'nin bu yaşadığı sıkıntıların kısa bir süre içerisinde giderileceğini ümit ediyoruz, bunun için çalışıyoruz."
Kurtulmuş, güçlü bir Türkiye yolunda çalışmalara devam edeceklerini sözlerine ekledi.