Dün Üsküdar’da Ermeni, bugün de Bakırköy’de Süryani kiliselerinde düzenlenen toplantı ve ibadetlere katıldığını aktaran İmamoğlu, “Burada Alevi canlarımızla, vatandaşlarımızla bir aradayız. Ben bugün Süryani vatandaşlarımızın kilisesinde, bir Müslüman olarak, içimden Allah'ıma dua ettim. Dedim ki, ‘Ya Rabbi; insanlığın birbirine zulüm etmesini ortadan kaldırmamıza, insanlıkla kötülüğü bu dünyadan yok etmemize fırsat ver, bize yardımcı ol. Zalimin zulmünün sadece Filistin'de değil, dünyanın neresinde olursa olsun son bulmasında bizlere yardımcı ol’ dedim. Ben, ‘Amin’ dedim içimden; siz; ‘Allah, Allah’ dediniz; bir başkası, ‘Amen’ dedi. Ama dualarımız bir oldu aslında. Hacı Bektaş'ın bize öğrettiği gibi, her ne olursa olsun, insanın içindeki o iyi öze inancımızı asla yitirmeyeceğiz. Eşitliğin, adaletin hakim olduğu, kardeşçe bir hayat özleminden asla vazgeçmeyeceğiz. Bizi bölmek, düşmanlaştırmak ve başkalaştırmak, kutuplaştırmak, ayrıştırmak için yürütülen tüm çabaları boşa çıkartacağız bu şehirden” ifadelerini kullandı. 

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Serçeşme Hünkar Hacı Bektaş Veli Festivali’nin ikincisini, 14-15 Ekim tarihleri arasında, Yenikapı Etkinlik Alanı’nda düzenledi. Binlerce vatandaşın katılımıyla gerçekleşen festivalin ikinci ve son günü; İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP milletvekilleri Suat Özçağdaş, Turan Taşkın Özer, Gökan Zeybek, Özgür Karabat, İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, Kartal Belediye Başkanı Gökhan Yüksel ve Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok’un katılımlarıyla gerçekleştirildi. Birbirinden ünlü isimlerin ve müzik gruplarının sahne alıp, deyişler ve türküler söylediği, semahların dönüldüğü festivalde, İmamoğlu ve Altıok birer konuşma yaptı. İmamoğlu konuşmasına, “Kardeşçe yolculuğumuzun, 2024 yılındaki en güzel müjdeleri sağlayacağına inandığım, yerel seçimde çok kuvvetli bir iş birliği yaparak sizleri mutlu edeceğimize inandığım yeni seçilmiş İstanbul İl Başkanımız Özgür Çelik'e de buradan aramıza hoş geldiniz diyoruz” sözleriyle başladı. 

İstanbul’u, ‘dünyanın en güzel şehri ve dünyanın, aynı zamanda insanlığın başkenti’ olarak niteleyen İmamoğlu, “Böyle bir şehirde, bugüne kadar sayısız Hacı Bektaş-ı Veli buluşmaları yapılmalıydı; maalesef yapılmadı. Bu önemli eksiğin giderilmesinin, İstanbul'umuza Serçeşme Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli Festivali’ni kazandırmanın mutluluğunu, gururunu ve onurunu yaşıyorum. Onun düşüncelerinin, temsil ettiği değerlerin gönülden gönüle ulaşmasına vesile olmanın onurunu yaşıyoruz. Bu duyguları bizimle paylaştığınız ve bu güzel anı, bu değerli ve manevi anı bizimle paylaştığınız için, burada bulunan çok sevgili, çok kıymetli hanımefendilere, beyefendilere, sevgili gençlere ve sevgili çocuklara yürekten teşekkür ediyorum” diye konuştu. Hacı Bektaş-ı Veli’yi, “bir ulu ağaç” sözleriyle tanımlayan İmamoğlu, “Kökleri Anadolu'da, dalları tüm insanlığı kuşatmış olan o ulu ağacın gölgesi altında herkese yer vardır. Hacı Bektaş-ı Veli, bir davettir. İnsan olmaya ve insan kalmaya bir çağrıdır. Onun yolu baskıyla, korkuyla değil, onun yolu sevgiyle, saygıyla ve bir olmanın yoludur, iri olmanın yoludur, diri olmanın yoludur. Onun yolunda yürüyen herkes, yalnız birbiriyle ve tüm insanlıkla değil, cümle mahlukatla kardeş olduğunu hisseder” ifadelerini kullandı. 

Ortadoğu’da yaşanan şiddet olaylarına konuşmasında yer veren İmamoğlu, “Ortadoğu'nun bir kez daha zulüm ve acıya, gözyaşına boğulduğu bu günlerde, Hacı Bektaş Veli'yi anlayıp, hissetmenin, her şeye rağmen içimizi umutla ve cesaretle dolduracağına inanıyorum. Çok uzun zamandır büyük acılar yaşayan, büyük bir zulme karşı mücadele eden Filistin halkının bir an önce barışa ve tüm haklarına kavuşmasını diliyorum” şeklinde konuştu. Dün Üsküdar’da Ermeni, bugün de Bakırköy’de Süryani kiliselerinde düzenlenen toplantı ve ibadetlere katıldığını aktaran İmamoğlu, şunları söyledi: 

“Onların dualarına, onların ibadetlerine eşlik ederek, onların o manevi anlarında, onların o mutluluklarını yaşadım ve ben bir Belediye Başkanı olarak gurur duyduğum, bu dünyada inançlar, insanların maneviyatı, kendi hususi hayatındaki bağlılık Yaradan'la kul arasındadır. Yaradan'la kul arasına girmeye hiç kimsenin haddi de yoktur, buna hiç kimsenin kalkışması dahi mümkün değildir. İnançlarımız, bu dünyadaki insanlığın inanç olarak bağlılığını hissettiği bu manevi sahada, herkes iyi insan olmayı, barışı ve huzuru diler, savaşı reddeder. Ayrışmayı, insanları katletmeyi reddeder. Masum insanların öldürülmesini reddeder. Bu bakımdan inanın dünyanın neresinde olursa olsun, bir mazlumun, bir zalimin zulmü altında ezilmesine dayanmamız mümkün değildir. Onun acısını hisseder, onun acısıyla beraber o insanlara yardımcı olmayı ister ve bu yönde gayret gösteririz. Bu toprakların maneviyatı, bu toprakların bize bıraktığı o medeni davranış biçimi, bunu gerektirir.”

“Burada Alevi canlarımızla, vatandaşlarımızla bir aradayız” diyen İmamoğlu, “Ben bugün Süryani vatandaşlarımızın kilisesinde, bir Müslüman olarak, içimden Allah'ıma dua ettim. Dedim ki, ‘Ya Rabbi; insanlığın birbirine zulüm etmesini ortadan kaldırmamıza, insanlıkla kötülüğü bu dünyadan yok etmemize fırsat ver, bize yardımcı ol. Zalimin zulmünün sadece Filistin'de değil, dünyanın neresinde olursa olsun son bulmasında bizlere yardımcı ol’ dedim. Ben, ‘Amin’ dedim içimden; siz; ‘Allah, Allah’ dediniz; bir başkası, ‘Amen’ dedi. Ama dualarımız bir oldu aslında. Dolayısıyla iyi insan olmanın, güzel insan olmanın, insanlığa faydalı bir birey olmanın tek şart olduğunu ve insana bakışımızda asla ve asla başka bir terazi olmadığını, başka bir ölçü de olmadığını buradan sizlere beyan etmek isterim. İşte Hacı Bektaş'ın bize öğrettiği gibi, her ne olursa olsun, insanın içindeki o iyi öze inancımızı asla yitirmeyeceğiz. Eşitliğin, adaletin hakim olduğu, kardeşçe bir hayat özleminden asla vazgeçmeyeceğiz. Bizi bölmek, düşmanlaştırmak ve başkalaştırmak, kutuplaştırmak, ayrıştırmak için yürütülen tüm çabaları boşa çıkartacağız bu şehirden” ifadelerini kullandı. 

Hacı Bektaş-ı Veli’nin, “Dili, dini, rengi ne olursa olsun; iyiler, iyidir” sözlerine atıf yapan İmamoğlu, konuşmasını, “Hacı Bektaş'ın manevi yolundan asla ayrılmayacak, hepimiz için hep birlikte yürüyeceğiz. Ve o güzel, o mutlu günlere mutlaka ulaşacağız. 2. Serçeşme Hünkar Hacı Bektaş Festivali'nin işte bu iyiliklerle, bu doğruluklarla, bu güzelliklerle yeni kapılar açacağına olan inancımla, saygıyla selamlıyorum. Nicelerini İstanbul halkına emanet ediyor ve bu şehrin mutlaka her sene Hacı Bektaş Veli'nin o güzel ahlakıyla, güzel tavsiyeleriyle, güzel öğretileriyle buluşmasını diliyorum. Ülkemize, milletimize sevgiyi, barışı ve huzuru diliyorum. İnsanlığa, özellikle yakın coğrafyamıza sevgiyi, barışı ve huzuru, bütün insanlığa iyi insan olma bilinciyle bir olmaya, iri olmaya dönük adımlar atmasını diliyorum. Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, ‘Yurtta barış, dünyada barış’ın hem ülkemize hem dünyamıza bu ilkenin yayılmasını diliyorum” sözleriyle tamamladı. 

Hacıbektaş Belediye Başkanı Altıok da Hacı Bektaş-ı Veli öğretisinden örnekler verdiği konuşmasında, İBB’nin yönettiği ilçeye verdiği destekleri sıraladı. İmamoğlu’na ilçesine verdiği destekler için teşekkürlerini sunan Altıok, “2019’dan bu yana Serçeşmemiz Hacı Bektaş'ta neler oldu? İstanbul. Büyükşehir Belediyemizle beraber, Cumhuriyet Kent Meydanı'nı yaptık. Kadıncık Ana Parkı'nı yaptık. Bektaş Efendi Türbesi'nin peyzaj çalışmasını gerçekleştirdik. Beştaş çevre düzenlemesini yapıyoruz. Serçeşmeler Parkı ve sosyal tesislerimizin peyzaj ve yeşil alan imalatlarını yaptık. Kilometrelerce sıcak asfalt serdik. Bölgemizin örnek aldığı ve içerisinde 65 konutun, 10 iş yerinin, kreşin ve 1700 metrekare yeşil alan ve parktan oluşan KİPTAŞ Mihmandar Projesi ve daha nicelerini gerçekleştirdik. İyi ki varsınız, iyi ki bizlerlesiniz. Sizleri sevgiyle selamlıyorum sevgili Ekrem Başkan'ım. Yüreğinize sağlık” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı