Dünya Obezite Günü'nde Müge Boz'la “90-100" Kampanyası
Kampanya kapsamında ünlü oyuncu Müge Boz’un rol aldığı film, moda dünyasından sağlık ile ilgili gerçeklere geçiş yaparak geniş kitlelerde yanlış algılara meydan okuyor. Obezitenin bir irade meselesi değil, hekimlere danışılarak yönetilmesi gereken kronik bir hastalık olduğunun altını çiziyor.
Obezite, yalnızca bireysel bir sağlık sorunu olmanın ötesinde, küresel ölçekte giderek büyüyen bir halk sağlığı krizine dönüşüyor. Dünya genelinde her yıl milyonlarca insan, obeziteye bağlı sağlık sorunları nedeniyle hayatını kaybediyor. 200'den fazla olası sağlık komplikasyonu ile ilişkilendirilen ve tip 2 diyabet ile kardiyovasküler hastalıklar gibi yaşam süresi ve yaşam kalitesini etkileyebilecek hastalıklara zemin hazırlayan obezite, toplumda hala yalnızca estetik bir mesele olarak görülüyor. Oysaki bilimsel araştırmalar, obezitenin basit bir irade meselesi değil; biyolojik, çevresel ve genetik faktörlerin iç içe geçtiği kronik bir hastalık olduğunu kanıtlıyor.
Novo Nordisk, obezite konusundaki farkındalığı artırmak amacıyla geçtiğimiz yıl 4 Mart Dünya Obezite Günü'nde “Bu İş Sandığından Büyük” kampanyasını başlatmıştı. Kampanya boyunca Türkiye Obezite Araştırma Derneği (TOAD) ile hayata geçirilen etkili projelerle obeziteye dair farkındalığı artırmak ve toplumsal algıyı değiştirmek için önemli adımlar atıldı. Bu yıl ise, aynı güçlü mesajı ileten “90-100” farkındalık kampanyasıyla obezitenin sadece dış görünüşten ibaret olmadığını, sağlığa etkilerinin estetik kaygıların çok ötesinde olduğunu çarpıcı bir şekilde vurguluyor. Kampanyanın kalbinde yer alan ve ünlü oyuncu Müge Boz’un rol aldığı etkileyici film, moda dünyasının parlak ışıklarından sağlık gerçeklerine uzanan sarsıcı bir dönüşüm hikayesini anlatıyor. Bu güçlü mesajın, kampanya kapsamında hazırlanan video ile geniş kitlelere ulaşarak toplumdaki kalıplaşmış algıları yıkması ve obezitenin gerçek yüzünü ortaya koyması hedefleniyor.
Moda Dünyasından Sağlık Gerçekliğine: 90-100 Kampanyası“90-100” kampanyası, göz alıcı bir moda çekimiyle başlıyor ancak izleyiciyi hızla çok daha önemli bir gerçekliğe götürüyor: sağlık. Müge Boz’un yer aldığı çarpıcı film, bel çevresi ölçümünün obezite tanısında kritik bir gösterge olduğunu vurguluyor ve güçlü bir mesaj veriyor: “Bu mesele modanın, güzelliğin, dış görünüşün çok ötesinde! Eğer bel çevresi kadınlarda 90 cm’yi, erkeklerde 100 cm’yi aşıyorsa, bu obeziteye işaret ediyor olabilir. Obezite, 200'den fazla olası sağlık komplikasyonuyla ilişkili ciddi bir kronik hastalıktır ve tip 2 diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar da dahil olmak üzere beklenen yaşam süresini ve sağlıkla ilgili yaşam kalitesini etkileyebilen diğer hastalıklara zemin hazırlar. Şimdi mezurayı beline sar, çözümü hekime sor!”
Dünya Sağlık Örgütü tarafından bir hastalık olarak kabul edilen obezite, ciddi, ilerleyici ve kronik bir sağlık sorunudur. Sadece diyabet değil, kalp ve karaciğer hastalıkları, kanserler ve daha birçok hastalık için de zemin hazırlayabilir. Ayrıca, obeziteyle yaşayan bireyler sıklıkla damgalanma, ayrımcılık ve ruh sağlığı sorunlarıyla karşı karşıya kalıyor. Son 50 yılda obezite oranı dünya genelinde yaklaşık üç katına çıktı ve eğer mevcut trendler devam ederse, 2035 yılına kadar dünya nüfusunun yarısından fazlası fazla kilolu veya obeziteli olacak. 2024 Dünya Sağlık Örgütü raporu, Türkiye’nin obezitenin en hızlı arttığı ülkelerden biri olduğunu ortaya koyuyor. Daha da çarpıcı olan ise, 2060’a kadar dünya genelinde fazla kilolu ve obeziteli oranının %70’e, Türkiye’de ise %94 gibi endişe verici bir seviyeye ulaşabileceğinin öngörülmesidir. Bu sadece bir bireysel sağlık sorunu değil, tüm toplumları tehdit eden bir kriz.
“Bel çevrenizi ölçün, risklerinizi değerlendirin”Novo Nordisk Türkiye Kıdemli Klinik, Medikal ve Ruhsat Direktörü Dr. Ömer Buğra Bahadır, kampanyanın amacını şu sözlerle açıklıyor: "Obezite, sadece dış görünüşle ilgili bir konu değil, vücuttaki tüm organ sistemlerini etkileyen, ciddi sağlık sonuçları olan kronik bir hastalık. Ne yazık ki toplumda birçok kişi obeziteyi irade eksikliği ile ilişkilendirerek hekime danışmaktan kaçınıyor. Novo Nordisk olarak, bilimsel verilere dayalı yaklaşımlarla obezitenin bir irade meselesi değil, tıbbi yönetim gerektiren bir hastalık olduğunu vurguluyoruz. 90-100 kampanyamızla, obezitenin kronik bir sağlık meselesi olduğunun altını çizerken, herkesin kolayca bel çevresi ölçümüyle kendi riskini değerlendirebileceğini ve hekime başvurmanın önemini anlatmayı hedefliyoruz. Bel çevresi ölçüsünün artmasıyla kendini gösteren abdominal obezite, diyabet, hipertansiyon ve kalp-damar hastalıklarıyla doğrudan bağlantılıdır. Obezite, görmezden gelinmemesi gereken bir hastalıktır ve bireylerin bir hekime başvurarak bilimsel ve kişiye özel çözümler araması hayati önem taşır. Obezite evresi ilerledikçe, yaşam beklentisinin azaldığı biliniyor. Ancak obeziteyle mücadelenin önündeki en büyük engellerden biri farkındalık eksikliği. Türkiye’de yapılan bir araştırmaya göre, obeziteli bireylerin sadece %57’si obezitenin kronik bir hastalık olduğunun farkında. Yani toplumun neredeyse yarısı, bu sessiz tehdidin farkında bile değil. Obeziteyi sadece bir kilo meselesi olarak görmek, bu sağlık krizini daha da derinleştiriyor. Bizim bu kampanya ile vermek istediğimiz en önemli mesaj ise; obeziteyi hafife almayın! Sağlığınızı korumak için bel çevrenizi ölçün, risklerinizi değerlendirin ve en önemlisi, bir hekime danışmaktan çekinmeyin. Erken tanı ve tıbbi destek, obezitenin yol açabileceği ciddi hastalıkları önlemenin en etkili yollarından biridir.”
90-100: Obezitede Önemli Bir Referans DeğeriKampanya, 90-100 değerini toplum tarafından bilinen ve hatırlanan bir eşik haline getirmeyi amaçlıyor. Bu sayede bireyler kendi sağlık durumlarını kolayca değerlendirebilecek ve obezitenin yol açabileceği hastalıklardan korunmak için erken adım atabilecekler.
Obeziteye karşı bilinç oluşturmak ve doğru bilgiye ulaşmayı sağlamak adına buissandigindanbuyuk.com platformu üzerinden detaylı içeriklere, hekim görüşlerine ve çözüm önerilerine ulaşmak mümkün.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı